6.08.2008

NİĞDE SINIRLARINI AŞAN KÜLTÜR ELÇİLERİMİZ


Niğde, İç Anadolu illerine oranla kültürel aktivitelerin en fazla olduğu illerden biridir. Bunda okuma yazma oranının yüksekliğiyle birlikte üniversite faktörünün de rolü küçümsenemez. İlimizdeki yerel gazetelerin ve dergilerin katkısını da göz ardı edemeyiz.

Bu kültürel etkinlikler içerisinde ayrı bir kulvarda oyun kurucu ya da ağır taşlar vardır. Bunlar toplumda etkili olan yazarlarımızdır. Bunlar, Niğde kamuoyuna, Türk toplumuna ve Türk kültürüne karşı kendisini vazifeli gören kalemlerdir. İlimizde bulunmalarına rağmen saçtıkları ışık Niğde’nin dışında da hissedilir.

Niğdeli olmasına rağmen ulusal medyada adından söz ettirmiş yazarlarımız var. Yavuz Donat, Yaşar Kaplan, Arif Ay, Mustafa Everdi, Üzeyir Lokman Çaycı bunlardan bazılarıdır. Bunlar Türk kamuoyuna hitap ettikleri için Niğde dışında bunların Niğdeli olduğunu çok fazla bilen yoktur. Çünkü bu insanlar özel hayatlarıyla değil yazıları ve düşünceleriyle gündemdedirler. Niğde halkı tarafından tanınıp, sahip çıkılan ve muhabbet ortamlarında gururla takdim edilmeye çalışılan yazarlarımızdır.

Niğde’de yayın hayatını sürdüren gazeteler ile birlikte dergilerimiz de mevcuttur. “Kapodakya Atılım” dergisi, “Paralel” dergisi ve “Gelişim” dergisi yerel yayıncılık yaptıkları için Niğde’de dergicilik ve habercilik ihtiyacını gidererek Niğde kamuoyuna kültürel yönden beslemektedir. Bu dergiler mizanpaj ve görsellik olarak ulusal dergileri aratmayacak kalitedir.

Bu dergiler haricinde ulusal yayın yapan “Genç Kardelen” dergisini özellikle anmak gerekir. Türkiye’de kültür, sanat ve edebiyat ile ilgilenenlerin çok iyi bildiği ve takip ettiği bir dergidir. Ulusal basında çokça yer alan Niğde merkezli bir dergidir “Genç Kardelen”. Bugün Türkiye’deki kültürel dergiler sıralandığı zaman akla ilk gelen dergilerden biri olarak zikredilecektir. Türkiye çapındaki tanınmış edebiyatçıları ve şairleri bünyesinde barındırmaktadır. Bu Niğde için büyük bir kazanımdır. Keza “Akpınar” dergisi de edebiyat içerikli ulusal bir dergimizdir. Güçlü kadrosu mevcuttur.

Niğde Üniversitesinin Niğde’ye kültürel aktivite yönünden katkısı büyüktür. Gerek üniversitenin düzenlediği etkinlikler, gerekse üniversite akademisyenlerinin çalışmaları şehrimiz için bir kazanımdır. Bugün üniversitedeki akademisyenlerin bir çoğunun eserleri yayımlanmıştır. Bunlar içinde özellikle Prof.Dr. Özcan Yeniçeri, Prof. Dr. Nazım H. Polat gibi isimler düşünce ve edebiyat alanında tanınmış akademisyenlerdir.

Niğde’de ikamet etmesine rağmen adını Niğde dışında duyurmayı başarmış edebiyatçılarımız, yazarlarımız, ressamlarımız ve şairlerimiz de mevcuttur. Bu yazarlarımızın çoğunun Niğdeli olmalarının yanı sıra; bir ortak noktaları da Niğde’nin ilk gazetesi olan “Hamle”de yazı hayatına başlamış olmalarıdır. Bir nevi “Hamle” gazetesi bu yazarlar için bir mektep konumundadır. Ben bu yazımda özellikle bu yerel ile başlayıp adını ulusal düzeyde duyurmayı başarmış yazarlar üzerinde durmak istiyorum.

İsmail Özmel: Niğde’de olmasına rağmen adını dışarıda da duyurabilmiş, edebiyatçı, şair ve yazarlardan birisidir. Türkiye Yazarlar Birliği üyesi de olan Özmel, bu zamana kadar on civarında eser neşretmiştir. Şu an imtiyaz sahipliği ve yayın yönetmenliğini kendisinin yürüttüğü “Akpınar” dergisini çıkarmaktadır. Bu dergiyle de Niğde dışına ışık saçarak ilimizdeki kültürel faaliyetleri duyurabilmektedir. Yine yazarımız Türkiye geneline hitap eden birçok ulusal dergide çalışmaları yer almaktadır. Türkçe’ye hakim iyi bir dil ustası, bir edebiyat aşığı, duygu yüklü bir şairdir. Bana göre böyle kıymetlerin yaşarken değerinin bilinmesi lazım.

Murat Soyak: Niğde sınırlarını aşan kültür elçilerinden birisidir. Genç bir yazar ve şairdir. Özellikle Türkiye’de edebiyat ile ilgilenenler Murat Soyak ismini çok iyi bilirler. Deneme, hikâye ve şiirde çok başarılıdır. Türkiye Yazarlar Birliği’nin Niğde Şubesi Başkanlığını da yürüten Murat Soyak’ın neşrettiği eserleri mevcuttur. Ulusal gazeteler ve dergilerde köşe yazarlığı da yapmaktadır. Türk edebiyatında gelecek vaat eden isimlerden birisidir. Murat Soyak’ın gelecekte daha önemli bir konuma geleceğini düşünüyorum.

Fikret Dikmen: Bir şair ve türkü sözü yazarı olarak Niğde dışında tanınmaktadır. Halk diliyle yazdığı şiirler sanatçılar tarafından rağbet görmektedir. Bestesi sanatçılar tarafından yapılmış bir çok şiiri mevcuttur. Kendisi ilkokul mezunu olmasına rağmen kendisini çok iyi yetiştirmiş duygu yüklü iyi bir şairdir. TRT’de ara dönemlerde de olsa görmek mümkündür.

Osman Aytekin: Bir ressam, bir yazar ve şairdir. Özellikle Türkiye’de resim ile ilgilenenler, şair ve edebiyatçılar Osman Aytekin ismine aşinadır. Yurdun muhtelif illerinde “Resim Sergisi” açmıştır. Bugün Türkiye’deki şiir şölenlerinin vazgeçilmez isimlerinden birisidir. 1970’li yıllardan beri ulusal gazete ve dergilerde çalışmaları yer almaktadır. “Genç Kardelen” dergisi gibi adını Niğde dışında duyurmuş ve hatta edebiyatçılar arasında büyük ilgi ile takip edilen derginin yazı işleri ve sanat yönetmenidir.

İdris Yavuz: Niğde’de eser neşreden birkaç yazardan biridir. Birbirinden güzel eserler sunarak ve bu eserleri Kültür Bakanlığı, Kütüphaneler Genel Müdürlüğü tarafından alınarak yurdumuzun muhtelif yerlerinde ki kütüphanelere gönderilmiştir. Bu eserleriyle Niğde dışında tanınmıştır.

Ömer Fethi Gürer: Niğde basınında belki de en fazla makalesi yayınlanan yazarlardan birisidir. Kendisinin neşrettiği eserleri mevcuttur. Niğde dışında ve çevre illerdeki yerel medyada yazıları yayımlanmıştır.

Osman Üçer: Niğdeli yazarlardan biridir. Niğde basınındaki gazetelerde uzun dönem yazıları çıkan yazarın neşrettiği eserleri de mevcuttur. Muhtelif dergilerde ve gazetelerde yazıları çıkmıştır. Niğde dışında adını bilenlerin sayısı da az değildir.

Yukarıda zikrettiğimiz yazarlar ve şairlere belki yenileri de eklenebilirdi. Benim aklıma ilk gelenler bu isimler. Zaten uzun dönemden beri bu konu ile ilgili geniş çaplı bir çalışma düşünüyordum. Nasip bugüne imiş. Ama kısmet olursa ileriki dönemde bu konu ile ilgili çok ciddi ve detaylı bir çalışma yapacağım. Özellikle burada zikrettiğim yazarların bazıları için özel bir çalışma da düşünmüyorum değilim. Bu yazarları birbirinden ayırt etmek çok güç ama özellikle İsmail Özmel için değil bir makale bir kitap bile yazılacak derinliğe sahiptir. Eğer Niğde’de değil de İstanbul’da yaşasaydı ben inanıyorum ki adını bilmeyen ülkemizde kalmayacaktı. Malum olduğu üzre burası taşra. İstanbul ise metropol yani her şeyin merkezi konumdadır. İletişim imkanlardan yeterince istifade edemediği için çalışmalarını geniş kesimlere duyuramamaktadır.

Niğdeli yazar ve şairlerimiz Niğde’de olmalarına ve Niğde’de yaşamalarına rağmen hak ettikleri ilgiyi gördüklerine inanmıyorum. Bu sorun sadece Niğde’de değil tüm illerimizde geçerlidir. Bence topluma yön veren ve kültürel faaliyetlerle bulunan insanımıza sahip çıkılması lazım. Bu işler emek isteyen, özveri isteyen bir daldır. Yazarların katlandığı bu sorunlara Niğde halkı olarak bir el de bizim vermemiz lazım.

Edebiyat ve yazı işleriyle uğraşmak toplumuzda üvey evlat konumu gibidir. Yazarlarımızın eser neşretmesi ya da düşünce üretmesi bir yana bir de ürettiklerini pazarlaması daha acı vericidir. Bizler fert olarak kendi insanımıza sahip çıkmamız gerekir. Bu dalla uğraşan fikir işçileri bu zamana kadar kendi kişisel becerileri ile eserleri ile bir yere gelmişlerse bundan sonraki adıma destek verilmesi bize düşmektedir.

Niğde’nin kültürel aktivitelerinin daha da artmasını temenni ediyorum. Kendi içimizde, şehrimizde yaşayan kültür elçilerimizin hak ettiği yere ulaşması dileğiyle…


Hayrullah Eraslan


* Bu makale, "Kapadokya Atılım Dergisi"nin Temmuz 2008 sayısında yayımlanmıştır.

Hiç yorum yok: